egedemirtas Çevrimdışı
SoyluDinar: 695
Kraliyet Dinari: 0
5 yıl önce
İslam
tarihinin en büyük yaralarından biri olan Sıffin Savaşı, Hz. Ali ile Hz.
Muaviye arasında gerçekleşmiştir. Müslümanların birbirini kırdığı bu savaşın
sonuçları İslam Dünyası açısından hiç iyi olmamış, Hz. Ali’nin şehid edilmesine
yol açmıştır. Bu hüzün yetmezmiş gibi Kerbela’da Hz. Hüseyin şehid edilmiş ve
Müslümanların acısı katlanmıştır. Bu olayların sonucunda İslam dünyasında
ayrılıklar yaşanmıştır.
Hz. Ali Suriye valiliğine Sehl b. Huneyf’i tayin etmiştir. Ancak eski Suriye valisi Muaviye b. Ebu Süfyan, Huneyf’i Suriye’ye sokmamıştır. Daha sonra da Muaviye, Hz. Osman’ın kanlı gömleğiyle Camiye girip Hz. Osman’ın katillerini buluncaya kadar Hz. Ali’ye biat etmeyeceğini cemaate söylemiş ve oradakiler de Muaviye’ye katılmıştır. Böylece günden güne Muaviye taraftarları Suriye’de artmaya başlamıştır.
Hz.
Ali bunun üzerine uzlaşmak için Muaviye’ye bir elçi yollar. Ancak Muaviye tek
uzlaşma yolunun Hz. Osman’ın katillerinin öldürülmesi olduğunu dile getirir.
Elçi geri dönüp de durumu anlatınca Hz. Ali, Muaviye’nin isyan edeceğini kati
bir şekilde anlar ve elini güçlü tutmak için savaş hazırlıklarına başlar. Ancak
bu sırada Hz. Osman’ın katillerini cezalandırmak isteyen Hz. Aişe, Zübeyr b.
Avvam ve Talha b. Ubeydullah Hz. Ali’ye karşı savaşa girişirler. Bu olay tarihe
“Cemel Vakası” olarak geçecektir.
Hz. Ali Cemel Savaşı’nın galibi olarak Kûfe’ye gelir. Kûfe’den bir elçiyi tekrar Muaviye’ye gönderir. Ancak gelen elçi olumsuz haberlerle gelecek, Suriye halkının savaşa hazır olduğunu söyleyecektir. Bunun üzerine Hz. Ali Mısır, Kûfe ve Basra valilerine haber gönderip hazırlanmalarını emreder.
Muaviye,
Hz. Ali’nin yola çıktığını öğrenince ordusuyla birlikte Irak üzerine yürüdü.
Hz. Ali Fırat nehrini geçince iki ordunun öncü birliklerinin karşılaştığı
haberi geldi. Hz. Ali öncü birliklerinin başına Eşter’i komutan atayarak
yolladı. Çatışmayı çıkaran taraf olmamasını ancak düşmanı da takipten
bırakmamasını Eşter’e sıkı sıkıya tembihledi.
İki
ordu 657 yılında Suriye topraklarında karşılaştı. Muaviye savaş alanına daha
önceden gelmiş, eski Roma harabelerinin bulunduğu araziyi ordugah olarak
kullanıyordu. İlk çatışmalar Hz. Ali’nin ordusunun kuyulardan su almasına izin
verilmemesiyle başladı. Bu küçük çaplı çatışmanın galibi Hz. Ali oldu. Ancak
Hz. Ali Muaviye’nin ordusuna su verilmesine izn veirlmesini emretti. Daha sonra
bir elçiyi de Muaviye’ye kendisine biat etmesi için gönderdi. Ancak Muaviye bu
teklifi reddederek:
“Ali,
Osman’ın katillerini ordusunda barındıryor. Katilleri bize teslim etmeden bu
savaştan geri durmayız.” diyordu.
Bunun
üzerine iki ordu Sıffin Ovasında savaşa tutuştu. Kontrollü bir şekilde
savaşmaya devam ettiler. İki taraf da birbirini yenemeyince ateşkes yapıldı.
Hz. Ali tekrar elçi yollasa da netice aynıydı. Daha sonra Muaviye’nin elçileri
geip Hz. Osman’ın katillerinin teslim edilmesini, Hz. Ali’nin halifeliği
terketmesini ve Müslümanların başına şûra ile bir emir tayin edilmesini
istediler. Bu istekler doğrultusunda Hz. Ali, Hz. Muaviye’nin kendisine biat
etmeyeceğini anladı ve aralarında tekrar savaş başlamış oldu.
Hz.
Ali askerlerine kaçan ya da teslim olan olursa
onları öldürmemeyi emretti. Altı gün süren çatışmanın
ardından Hz. Ali ordusunu toplu taarruz için hazırladı ve saldırı emrini verdi.
İki gün süren çatışmanın ardından Hz. Ali’nin ordusu galip gelmeye başladı ve
Muaviye’nin çadırına kadar yaklaştı.
Ancak
Muaviye teslim olmuyordu. Hz. Ali asilere son darbeyi vurmak için Eşter
komutasında büyük bir orduyu ileri sürdü. Artık Hz. Ali’nin ordusu kazanmaya
çok yaklaşmıştı. Hz. Muaviye savaşı terketmeye hazırlanırken danışmanı Amr. b.
Âs, ihtilafın Kur’an-ı Kerim’in ışığında çözülmesini teklif etti. Muaviye de bu
teklifi kabul ederek askerlerine mızrak uçlarına Kur’an sayfalarını takmalarını
ve karşı tarafı Kur’an’ın hükmüne çağırmalarını emretti. Muaviye’nin ordusu
savaş meydanında:
“Ey
Iraklılar! Artık savaşı bırakalım, aramızda Allah’ın kitabı hakem olsun.” diye
bağırmaya başladılar. Hz. Ali’nin ordusunun büyük bir çoğunluğu bu durumu
görünce savaşı bırakmak istedi. Ancak Hz. Ali bunun bir savaş hilesi olduğunu,
savaşa devam etmeleri gerektiğini söyledi. Lakin askerleri savaşı bırakmakla
kalmayıp kendisini de Muaviye’ye teslim etmekle veyahut öldürmekle tehdit
ettiler. Hz. Ali mecburen savaşı durdurmak zorunda kaldı.
Hz.
Ali tarafından Eş’as b. Kays karşı tarafın niyetini öğrenmek için gitti.
Muaviye de maksatlarının aralarındaki anlaşmazlığı Kur’anı’ın hakemliğinde
çözmek olduğunu söyledi. Bunun üzerine her iki taraftan da hakem tayin edildi.
Muaviye’nin hakemi Arap dahisi olan Amr b. Âs idi. Hz. Ali ise hakem olarak
komutanı olan Eşter’i ya da Abdullah b. Abbas’ı düşünüyordu. Ancak
çevresindekiler Musa El Eş’arî’nin hakem olmasında direttiler. Hz. Ali bu
isteklerini de kabul etmek zorunda kaldı.
Ancak
Hz. Ali’nin ordusunda bu durumu kabul etmeyenler vardı. Halifelik meselesinin
iki hakemin ellerine bırakılmasını istemeyenler ordudan ayrıldı. Yaklaşık on
iki bin kişi Kûfe’ye doğru hareket etmeye başladı. Bu kişiler ise Hariciler olarak
adlandırılır.
Daha
sonra Hz. Ali’nin ordusu Kûfe’ye Muaviye’nin ordusu ise Suriye’ye doğru yola
çıktı. 658 yılında toplantılar başladı. İlk toplantıda Hz. Osman’ın haksız yere
öldürüldüğü kararı alındı. İkinci toplantıda ise Muaviye’nin ve Ali’nin bu
olayın dışında tutulması ve ikisinin dışında şura kararı ile başka birinin
halife seçilmesinde karar kıldılar.
İlk
olarak Hz. Ali’nin hakemi, Hz. Ali’nin halifeliğini bıraktığını şu sözlerle
dile getirdi:
“Bu
parmağımdan çıkarmış olduğum yüzük gibi Hz. Ali’yi halifelikten azl ettim.”
Hemen
ardından Amr b. Âs:
“Ben
de çıkarılan bu yüzüğü parmağıma takarak Muaviye’yi halife tayin ettim.” der.
Bunun
sonrasında büyük bir kargaşa kopar. Hz. Ali’nin hakemi Eş’arî aldatıldığını
söylese de iş işten geçmiştir. Hz. Ali halifeliğini kaybetmiştir. Bu
beklenmedik olay karşısında halk üçe ayrılmış durumdadır. Bir tarafta Muaviye
taraftarları, diğer tarafta Hz. Ali taraftarları varken iki tarafa da biat
etmeyen Hariciler ortaya çıkacaktır…
Kroisos Çevrimdışı
Ekip LideriDinar: 398
Kraliyet Dinari: 2
5 yıl önce
İslam'daki bölünmeler Hristiyanlık'taki gibi imanla yani amentüyle alakalı değil, siyasidir. Özellikle bu bölünme Kerbela olayında daha keskin bir hal alacaktır.
Kaliteli konu, devamını bekliyoruz.
egedemirtas Çevrimdışı
SoyluDinar: 695
Kraliyet Dinari: 0
5 yıl önce
Cemel Vakası ve Kerbela olayını da yazmayı düşünüyorum. Yorumun için teşekkür ederim.