Cedd b. Kays Olayı

İslam'ın yayılması Bizans İmparatorluğu içinde büyük bir ses getirmişti. İran'ı yenen Bizans, sıranın İslam'a geldiğine inanıyor ve savaş hazırlıklarına başlıyordu. Amaçları Arabistan'ı kasıp kavuran İslam'ı yok etmekti. Bu haberi alan Müslümanlar savaş hazırlıklarına başlamıştı. Ancak hazırlıklar her zamankinden daha zor yürütülüyordu. Çünkü o yıl kıtlık baş göstermişti. Develer ölüyor, hurma bahçeleri kuruyordu. Sıcaklar da sona ermemişti.

Müslümanların arasındaki bazı münafıklar kıtlık ve sıcağı bahane ederek savaşa katılmak istemiyorlardı. Hatta:

"İran'a galip gelmiş bir düşmana nasıl karşı çıkılır, Muhammed Bizans'ı ne sanıyor?" diyerek, halkı da korkutarak savaşa katılanları engellemeye çalışıyorlardı. Kur'an-ı Kerim bundan şöyle bahseder:

"Allah’ın resulünün çağrısına uymayarak seferden geri kalanlar yerlerinden ayrılmamış olmaktan dolayı sevinç duydular; canlarıyla mallarıyla Allah yolunda savaşmak istemediler, üstelik "Bu sıcakta sefere çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennem ateşi çok daha sıcaktır" anlayabilselerdi!" (Tevbe suresi, 81.)

Ancak Hz. Muhammed (S.a.v.) otuz bin kişilik bir ordu kurmayı başarmıştır. Sefere çıkmaya yakın Peygamberimiz Cedd b. Kays ile karşılaşmış, Beni Selime kabilesinden olan Kays'a Hz. Peygamber şöyle bir sual sormuştur:

"Nasıl, bu sene Rumlarla harbe hazır mısın?"

"Ya Resulallah, bana müsaade etsen de başımı derde sokmasan; vallah kavmim bilir ki, ben kadınlara düşkün bir adamım. Korkarım ki, Rum kadınlarını görünce sabrım tükenir, dayanamam."

Hz. Peygamber ondan yüz çevirdi. Hemen ardından şu ayetler nazil oldu:

"Onların içinden: "Bana müsaade et, başımı derde sokma, diyenler var. Onlar kendilerini asıl derde sokuyorlar, fitneye düşüyorlar. Cehennem kafirleri her taraftan sarar." (Tevbe suresi, 49.)