Giriş yap
Kayıt Ol
Taverna Bülteni
EK - Oyuncunun Merkezi Kurallar

Yaş Otuz Beş

MuhammetGnl Çevrimdışı

Özgür

Dinar: 0

Kraliyet Dinari: 0

5 yıl önce

Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.


Şakaklarıma kar mı yağdı ne?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünüyorsunuz;
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?


Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim:
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim
Yalandır kaygısız olduğum yalan.


Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız


Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.


Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.


N'eylesin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak.
Taht misali o musalla taşında.

 


Cahit Sıtkı Tarancı namıdiğer ölüm şairi. Böyle denmesinin en büyük sebebi ölümden çok korkması ve bunu şiirlerinde konu edilmesi Gün Eksilmesin Penceremden de bir başka örnektir işin garip kısmı ölümden bu kadar korkan şairimiz hiç ölüm acısı çekmemiş yakınını kaybetmemiş belki de bu yüzden bu kadar ölümden korkardı ne dersiniz?



1 kişi beğendi