Giriş yap
Kayıt Ol
4 yıl önce
''Dostum Daggfinnr, Kimi yerde yalnızca bilinmedik bir suret, kimi yerde ise sıradan bir tüccar.
Ama kalbimin derinliklerinde, asla tükenmeyen bir umut.
Dinleyin beni evlatlarım, açın kulaklarınızı ve iyi dinleyin.
Şu karşımda gördüğünüz sıradan adam, bugün köyümüzü kurtarmak için burada duruyor. Ve eğer o buradaysa bilin ki...
Başaracağız.''
Utto'nun son cümlesini odadaki kimse duyamamıştı. Aradan geçen birkaç sessiz dakikanın ardından odadaki herkes biliyordu ki:
Vakit gelmişti.
-------------------------------------------------------------------
Bölüm 1: Gölgelerin İçindeki Parıltı
Karanlık bır gece Veluca Lordu'nun Yalen'li kan emicilere karşı haklı savaşı ve askere çağrısı üzerine yazılmış bildiriyi getirip okuyan ulağın aynı hızla dönmesinden hemen sonra Ruldi Köyü sınırları içinde ilk defa görünen Daggfinnr, dehşete düşmüş köyü atı üstünde epeyce seyretti. Ardından sanki köyün yerlisiymiş gibi sakin ve kendinden emin bir şekilde sokakların arasında dolaşıp bir evin önünde durdu, kapıyı çaldı ve içeri girdi. Girdiği evin sahibi Köyün yaşlısı Utto'ydu. Köye gelecek kara haberi çok öncesinden duymuş olan yaşlı kurt Utto çağırtmıştı Daggfinnr'ı. Yapılacak çok şey vardı ve vakit dardı.
Daggfinnr'ın ardından gelen bir süvari birliği sessizce köyün ardındaki tepeye bir kamp kurdu.
Dışarı başını uzatıp etrafına baktıktan sonra kapıyı yavaşça kapadı ve sol eliyle tabureleri gösterdi. Ardından konuşmaya başladı: ''Davetimi kabul edip deden Vigi'yi onurlandırdığın için teşekkür ederim. Eminim ki bu köyü beğenmedin, ama inan bana bu köy de aynı senin gibi henüz ortaya çıkmamış bir maden. Planlarımız için daha iyisini bulamayız.'' Başını hafifçe öne eğdi Daggfinnr. Yaşlı Kurt'un mektubunu kafasında tekrar okudu, başını yukarı kaldırıp Utto'ya döndü ve onaylarcasına gözlerini yumup tekrar açtı. Yapılacak çok şey vardı ve vakit dardı.
Ertesi şafağın hemen ardından borular öttü, ahali meydana döküldü. Öne çıkan Utto boğazını temizledikten sonra konuşmaya başladı. ''Evlatlarım, dün gece köyümüze kara bir haber gelmiş olabilir, ama sakın korkmayın! Aynı gece Kuzey Batı'dan birkaç dostum da ziyarete geldi.'' İşaret parmağıyla Daggfinnr'ı gösterdi. ''Sizlere dostumu tanıtayım. Kendisi çok eski bir dostumun torunudur. Aramızda bu köye gelişimi hatırlayan benim gibi birkaç yaşlı bunağa sorarsınız: Benim dostlarım boşu boşuna ziyarete gelmez.''
Sakince öne çıkan Daggfinnr, yüzünü neyle karşı karşıya olduğunu anlayamamış köy ahalisine döndü. Hafifçe sırıttı, sol elini yukarı kaldırıp avucunu yüzüne doğrulttu ve ileri geri üç kez salladı.
Köyün ardındaki tepeden bir süvari birliği geldi. Yanlarında erzak dolu altı karavan geliyordu.
''Gördüğünüz bu süvariler, dostlarım, sizin ve köyünüzün kurtuluşudur.
Gördüğünüz bu altı karavan, dostlarım, kutlu amacımızın sizlere düşen ilk armağanıdır.
Duymayan kalmasın, Kuzey Batı'nın güçlü rüzgarı bugün sizin için esecek. Yoluna çıkan kim olursa olsun.''
Ahali duyduklarını pek anlamamış olsa da gördükleri süvariler ve karavanlar hepsinin de çılgınlar gibi sevinç çığlıkları atmasına yetmişti. Daggfinnr birkaç el işaretiyle adamlarının malzemeleri ahaliye dağıtmasını emretti ve Utto ile gölgere doğru yürüdü. Yapılacak çok şey vardı ve vakit dardı.
Tasarım fikri için Erlik'e teşekkürler.
4 yıl önce
Kan Kardeşliğinin aklı başında adamlarından birisidir kendileri. Gelecekte kaleler ve şehirler bizim olacak!
4 yıl önce
Gölgelerde Gizli EL var...
Utto tam arkanda mı ?
4 yıl önce
Bölüm 2: Gün Doğumu
Veluca ile Yalen arasındaki savaşın altıncı şafağı, küçük bir Velucalı birliği Ruldi Köyü'nün içlerine doğru ilerliyordu. Ahali önlerine serilecek o kara fermanı duymak için meydana toplanmaya başlamıştı bile. Birkaç sessiz dakikanın ardından Birlik Kumandanı öne çıktı, Zincir Yeleğinin içinden bir parşömen çıkardı ve açıp okumaya başladı.
''Ruldi'li tebaama emrimdir, On altı ve Kırk Beş yaşları arasındaki tüm erkek vatandaşlar, tarafımız Veluca ve düşmanımız Yalen arasındaki haklı savaşımıza çağrılmıştır. Yalen tarafının başlattığı bu savaşta bulunduğumuz zoraki durumdan dolayı görev süresi sınırsız olarak belirlenmiştir, kaybedilecek canlar için herhangi bir destek ödeneği söz konusu değildir.''
(Zaten İmparatorluk'un yıkılırken sebep olduğu onlarca savaşta nice evladını kaybetmiş olan Ruldi Köyü yeni yeni toparlanmaya başlamışken yeni bir savaşa er göndermek köyün yok olmasına sebep olabilirdi. Üstelik bu savaş iki şerefsiz Lordun arasında yapılan lüzumsuz bir güç gösterisinden başka bir şey değildi!)
Legoria'lı Daggfinnr sakin bir tavırla kumandanın önüne dikildi. Yoldaşları da yavaş yavaş yanına toplanıyordu.
'' Fedner Kalesi etrafındaki hiçbir köy lorduna asker göndermiyor. Herhangi bir itirazınız olursa bir elçi yerine ordu yollamanızı tavsiye ederim. O şişko lorduna da söyle, geçmişi peşini daha bırakmadı.''
Pek bir şey anlamasa da civar köylerden asker toplayamayacağına kanaat eden kumandan, çaresizce arkasını döndü ve gelişmeleri üstlerine bildirmek üzere yola koyuldu.
Ahaliye dönen Daggfinnr, Utto'ya kısa bir bakış attı. Halinden memnun görünüyordu.
''Dostlarım, Kuzey Batı'nın güçlü rüzgarı bugün tekrar sizin için esti. Artık sıra sizlerde. Umudunuzla birlikte kendinizi de toparlayın ve işe koyulun, eski kudretinize tekrar kavuşun!''
İlerleyen günlerde Veluca'dan hiçbir haber gelmedi. Bu arada köy yeni gelişmelere ev sahipliği yapmaya başlamıştı bile. Köy yakınındaki kaynakların hazineye kazandırılması amacıyla oduncu, ve madenci merkezleri inşa edildi. Fakirlerin doyurulması ve barınımı için evler inşa edildi ve gönüllülerin yardımıyla tarım arazileri genişletildi. Daggfinnr ve Utto, yönetimle ilgileniyor, Daggfinnr'ın yoldaşları da boş durmayıp genç köylüleri eğitiyordu. Ruldi Köyü için yeni bir dönem başlamıştı. Yapılacak çok şey vardı ve vakit yaklaşıyordu.
Bu arada civarda tanınmaya başlayan Daggfinnr, yüzü fazlaca tanınmadan içeriden bilgi toplamak amacıyla Veluca'ya gidip gelmeye başlamıştı. Bu ziyaretleri sırasında eski bir dostunun oğlu ile tanışma fırsatı buldu. Bu genç kahramanın içindeki ateşi gören Daggfinnr, davası için doğru yere geldiğine artık emindi. Yapılacak çok şey vardı ve vakit yaklaşıyordu.
