Giriş yap
Kayıt Ol
Taverna Bülteni
EK - Oyuncunun Merkezi Kurallar

Kod- GünBatımınınÇiçeği

Namarie Çevrimdışı

Bey

Dinar: 363

Kraliyet Dinari: 1

4 yıl önce


 '' Evet, önce yolumuzu kapşonlu üç adam çevirdi, ardından arkamızda iki adam daha belirdi. Anlamadığımız bir dilde bize bir şeyler söylediler. Biz anlamadıkca sinirlenmeye ve bağırmaya başladılar. Ardından ceplerimizi ve elimizdekileri alıp gittiler. '' dedi, suratı korkudan bembeyaz kesilmiş adam. Boyu 1.75 civarlarında hafif seyrek saçlı olan bu adam yanındaki arkadaşına dönerek '' Sende anlatsana olanları, neden sadece ben konuşuyorum burada Gefra '' dedi, titreyen elleri ile kadehi ağzına götürürken.


 '' Ben korkudan ilk başlarda yere baktım, eğer onların suratlarını görürsem beni öldürürler diye korktum ama sonradan cesaretimi biraz toparlayıp kafamı yukarıya kaldırdım, yine de suratlarını karanlıktan göremedim. '' Cebini göstererek '' Yirmi bin altınımı aldılar benden, üç büyük baş ve yemeklerini alacaktım o parayla. Lanet olsun ben nereden bulacam bu kadar parayı geri, bittim ben '' dedi, tiz sesli adam başını avuçlarının arasına alarak.



 '' İkisi aynı köyden komşuymuşlar, buraya inek almaya gelmişler fakat köyün ara sokağında yolları kesilip soyulmuşlar. '' dedi, Ecaeris içeri giren adamı eliyle dışarı kovarak.

 ''Söylediklerini doğrulayan birisi var mı? İki kişi savunmasız yanlarında yirmi bin altınlamı gelmişler buraya kadar. Bu adamlar ya çok zeki ya da tam bir aptallar. ''

  '' Dedikleri sokağa altı ajanımızı yolladım, birkaç saate geri dönerler ve olayın aslını öğreniriz. Şimdilik bu iki adamı köyde ücretsiz ağırlıyoruz. '' Oklarının uçlarını bileyen adamın sol kolunu sıyırırak '' Yaran hala geçmemiş, ağrı yapıyor mu? Gün içerisinde sol kolunu kullanırken zorlanmaların devam ediyor mu? '' diye sordu sıyırdığı kolu geri kapatarak.

 '' Sadece görünüşü kaldı, bir kaç haftaya sadece basit bir iz şeklinde kalacağını söyledi doktor. Endişe edilecek bir şeyim yokmuş. '' dedi, elindeki oku masaya bırakıp diğer oku eline alırken.

 Odadan dışarı çıkarken '' Kendine dikkat et Namarie, bugünlerde kendini çok fazla göstermeye başladın, artık tekrardan karanlığa çekilmen lazım. '' dedi, Ecaeris.


 '' Hayır yalan söylemiyoruz, gerçekten altınlarımızı ve elimizdekileri aldılar, yalan söylemiyoruz lütfen hayırr. ''

 ''Tabi tabi, burdan önce gittiğiniz iki köyde de benzer talihsizlikler yaşadınız değil mi? Hatta o köylerdede zararınız fazlasıyla karşılandı. '' dedi, adamın suratına yumruk atmadan önce.

 '' Emirleriniz ne lordum? '' diye sordu uzun boylu, suratında yara izi olan adam Ecaeris'e bakarak.

 '' Önce ikisinide temizleyin, üstlerindeki kirleri çıkartın. Ardından onları güzel odalarımızda en iyi şekilde ağırlayın. Sessiz olun ki diğer misafirlerimiz rahatsız olmasınlar. '' dedi, Ecaeris elindeki elmadan bir ısırık alıp. Elindeki elmaya şişeden bir kaç damla damlatıp '' En son bu güzel ikramlarımızdan servis edin ve onları bir diğer yolculuklarına uğurlayın. '' dedi, elmayı yüzü yaralı adama vererek.




 '' Ne yaptınız ? '' diye sordu Namarie.

 '' Sabah Baykuşunu uyguladık ikisinede, sabaha kimsesiz bir yerlere tanınmayacak şekilde atılmış olacaklar. '' dedi Ecaeris, ayaklarını masanın üzerine uzatarak.

 '' Ajanlar geri döndüler mi? ''

 '' Evet, on dakika önce her şeyi öğrendim. Kendilerine Gizli El diyen bir tarikat tarafından yolları kesilmiş ama soyulmamışlar. Muhtemelen bu tarikat üyeleri onları buluşacakları adamlar sandılar ama bir kaç dakika önce bir hata yaptıklarını anlayıp ortadan kaybolmuşlar. Bizim zeki kediler ise bu olayı süslendirerek bizden bir şeyler koparmaya çalışmışlar. Köyleri buradan bir kaç saat uzaklıkta, önce oraya bu adamları soruşturmak için birini yollamak istedim ama sonradan o köyden olan birisini buldum pazarda. Şanslıyız ki bir kaç saate köye geri dönmek üzere yola çıkmak üzereyken bulduk. Bu iki zeki kedi daha önceden iki köyde daha bu tarz bir olayı süsleyerek oldukça fazla tazminat almışlar. ''

 '' Yolculukları buraya kadarmış. Gizli El hakkında ne biliyoruz ? '' dedi, sandalyeye oturarak.

 '' Şimdilik hiçbir şey, bir kaç güne her şeylerini öğreniriz. '' dedi Ecaeris gerinerek.

 '' Gwenllech' e söylesene, bir kaç savunma daha eklesin etrafa, köy içerisindeki gizli kestirme yerlerini kontrol etsin, bu tarikat üyeleri bu yerleri bulup kullanıyor olabilirler. Sende etrafa daha fazla ajan sal. Herkesi dinlesinler, civardaki diğer köylerede yolla. ''

 '' İyi madem, ben Gwenllech'i bulmaya gideyim ardından ajanları kimse fark etmeden sağa sola yollarım akşam olmadan. '' dedi Ecaeris pantalonunu düzeltip.


8 kişi beğendi

GizLi_EL Çevrimdışı

Soylu

Dinar: 618

Kraliyet Dinari: 0

4 yıl önce

Bilmeceyi çöz. Haneni korumak mı istiyorsun. Ajanı bulmalımısın? Neden buna ihtiyacın var...

2 kişi beğendi

Namarie Çevrimdışı

Bey

Dinar: 363

Kraliyet Dinari: 1

4 yıl önce

 Gizli servis elemanının getirdiği parşömenin mührünü açıp okumaya başlar.
 

 '' Kendini beni bulmaya hazırlıyorsun... Ben bir düşman mıyım...

Düşman ve dost yoktur amaç vardır...

Tanımadığın kardeşlerin için tanıdıklarından vazgeçermisin?

yönetici sensin ... Mücadelecisin... Neleri feda edebilirsin... Adamların sana sadık mı? Rooney?  '' yazıyordu parşömende.


 Yazıyı okuduktan sonra bir süre anlam veremez. Bir kaç saat sonra bir mektup yazıp mektupu kılıfa koyar ve parmağını kesip akan kanı mektuğ kılıfının üzerine damlatır. Odasından dışarı çıkıp ara sokağın bir kaç metre ötesindeki hanın karşısında dilenen dilencinin yanına gider.

  '' Bugün evine git dilenci '' diyip mektupla beraber bir kese altın verir adama.

 

  Ecaeris' in yanına doğru giderken etrafını kontrol edip duruyordu, sanki gözetlenmekten rahatsız oluyordu. 


 '' Rooney' i gözetlemesi için üç ajanı görevlendir. Her gün sonu rapor versinler. '' dedi arkasını kolacan ederek.

 '' Nede.. '' Ecaeris' in lafını kesip  '' Rooney' i korumak için gözetlesinler. '' dedi Namarie.

5 kişi beğendi

Namarie Çevrimdışı

Bey

Dinar: 363

Kraliyet Dinari: 1

4 yıl önce

 Pazaryerinden geri dönerken sağında duran dilenci ona seslenmişti.

 '' Beyim lütfen yardımcı olun bana. ''

 Adama bir yirmi beş altın verip yoluna devam etmek istemişti ama dilenci ayağınıı tutmuştu.

 '' Nolu..'' derken dilencinin uzattığı mektubu aldı ve hemen odasına gitti.

          ''  Rooneyi kimden koruyorsun...

Bilgi istiyorsan bilgi vermelisin...

ona verdiğin talimatı biliyorum.

Roach Rooneyle sık sık kavga eder mi...?

Tavernayı birbirine kattıkları gün şikayet üzere gelen muhafız komutanı kimdi? 
                                                                                                                               ''

 Roachla Rooney'in kavgasını biliyorsun demek. O halde geçen yıldan birisisin? Savaşlara katılmış basit bir asker misin? Yoksa bir komutan mı? yoksa lider mi? Hangisiydin söylesene. Gizlilik güzeldir, seni hedef olmaktan çıkartır, seni bulmalarını zorlaştırır ama fazla gizlilik seni hedef yapar ve seni bulmayı kolaylaştırır. Köyümde o iki adamın yolunu kesen adamların neden oradaydılar. Muhtemelen bir buluşma ayarlamıştınız ama adamların yanlış adamlarla konuşmaya çalıştılar. Amacınız neydi orada? Köyümde kimle buluşup neyi konuşacaktınız? Bilgi istiyorsam bilgi mi vermeliyim? Oh hayır, köyüme senin adamların geldi ve sen bana bilgi vereceksin, bir sonnraki mesajında senin düşman mı dost mu olduğuna karar vereceğim.

3 kişi beğendi

GizLi_EL Çevrimdışı

Soylu

Dinar: 618

Kraliyet Dinari: 0

4 yıl önce

siz Alsancağı ne bilirsiniz...

beni gördüğünde elin neden kılıcının üstüne gidiyor...

güvenmek zorundamısın... sana zafer getirir mi ?

Gondor, Kuzeyliler, Nomerler, Kan Kardeşleri,Cennetin Askerleri, Paralı Askerler ve Paranın Efendisi Roma İmparatoru...

sen kimi bilirsin ?

Ben senin yağmaların başında gönderdiğin şovalye, şehrinde beklettiğin okçu

Ben Tongyabgunun kestirdiği 40 baş koyunu getiren çobanım...

Ben Gregoru yetiştiren hancı...

Nomerlerin Sınır Dışı ettiği Farayza Kongardayım...

İronside dan Demirbilek Brumir...

Husameye Taş atan elim ben...

GizLi_EL...


Beni aradıkça kendini Kaybedeksin... Çerme Kalabalığında beni ... arama... gözlerini kapat ve teslim ol....

Ben seni Mutlaka Bulurum....

2 kişi beğendi

Namarie Çevrimdışı

Bey

Dinar: 363

Kraliyet Dinari: 1

4 yıl önce

 '' Ne oldu neden çağırdın beni buraya? '' dedi, kapıyı kapatırken.

 '' Civar köylerde bunu bulduk. '' Elindeki parşömeni Ecaeris'e uzatıp '' Diğer köylerdeki gizli servis elemanlarımızada soruşturduk bunu, o köylerde de bulundu bundan. '' dedi parlayan gözleriyle karşısındaki adama bakarken. Sanki bir ödül bekliyordu ya da bir tebrik manasında bir söz, kelime veya bir hareket.

 '' Sayılarını biliyor musunuz? Öğrenebildiniz mi? '' dedi elindeki parşömene göz gezdirirken.

 '' Henüz öğrenemedik efendim ''

 


''

      siz Alsancağı ne bilirsiniz...

  beni gördüğünde elin neden kılıcının üstüne gidiyor...

  güvenmek zorundamısın... sana zafer getirir mi ?

  Gondor, Kuzeyliler, Nomerler, Kan Kardeşleri,Cennetin Askerleri, Paralı Askerler ve Paranın Efendisi Roma İmparatoru...

  sen kimi bilirsin ?

  Ben senin yağmaların başında gönderdiğin şovalye, şehrinde beklettiğin okçu

  Ben Tongyabgunun kestirdiği 40 baş koyunu getiren çobanım...

  Ben Gregoru yetiştiren hancı...

  Nomerlerin Sınır Dışı ettiği Farayza Kongardayım...

  İronside dan Demirbilek Brumir...

  Husameye Taş atan elim ben...

  GizLi_EL...


  Beni aradıkça kendini Kaybedeksin... Çerme Kalabalığında beni ... arama... gözlerini kapat ve teslim ol....

  Ben seni Mutlaka Bulurum....

                                                                         ''



 '' Yakınlardaki her köyde mi var bundan? '' diye sordu Namarie elindeki kadehten su içerken.

 '' Muhtemelen köylülere göz dağı vermek içindir. '' dedi Gwenllech odaya girerken.

 '' Köylüler için değildir, bulunmaları zor. Basit bir köylünün boyunu aşar bu. '' dedi Ecaeris Gwenllech'e bakarken.
 '' En son yazılan satırı tekrardan okusana. Belkide yapmamız gereken şey o dur? '' dedi Gwenllech parmağıyla parşömeni işaret ederek.
 '' O halde yarın sabah pazarın en kalabalık olduğu vakitte kılıcım ve yayım olmadan bekleyeyim orda. '' dedi Namarie Ecaeris'e bakıp.

 '' Komiksin.'' dedi Ecaeris masadaki portakal dilimlerinden birisini alırken.

 '' Başka yapabileceğimiz bir şey var mı şu anda? '' dedi Namarie kadehine tekrardan su doldurmak için masaya yaklaşırken.

 '' Hayır, onu kastetmedim ben. Kendi alanında seni alıkoyabileceklerini mi sanıyorsun? Unuttun sanırım dört yıl önce oluşturduğumuz ekibi. Hani kendi alanımızda bize, üçümüze en ufak tehdit olacak unsurun hemen orada tamamen ortadan kaldırılması için bir ekip kurmuştuk ve o andan itibaren bizim dahi bu emri bozamayacağımızı. O andan itibaren görevlerinin o olduğunu söylemiştik. Artık kafan nelerle meşgülse düzgün düşünemiyorsun bugünlerde.'' dedi Ecaeris yeni bir portakal dilimi almaya uzanırken.

 '' Bu gece uzaklardaki Jhulfen köyüne yola çıkarsın tek başına, sabaha oraya varmış olursun zaten. Kılıcını ve yayını oraya ulaştığın zaman ordaki hancıya teslim edersin. Şimdi git uyu, ben seni bir kaç saate uyandırırım ve yola çıkarsın. Hazırlıklarını ben ayarlarım'' dedi Gwenllech.

 

3 kişi beğendi

Namarie Çevrimdışı

Bey

Dinar: 363

Kraliyet Dinari: 1

4 yıl önce

 Güneşi görmeye başlamıştı artık, bir kaç saate köye ulaşmış olacaktı. Tüm gece boyunca atıyla birlikte tek başlarına durmadan yolculuk yapmışlardı. Ara ara yolun üzerinden ara ara ormanlığın içinden gitmişlerdi. Artık ötmeye başlayan horozların sesini duyabiliyordu. Horoz seslerinin ardından köyün tabelasını görmüştü. 
 ' Jhulfen köyüne hoşgeldiniz. '  yazıyordu tabelada. İlk önce hana giderek kendisine bir oda kiraladı ve kılıcını ve yayını oradaki sandığa kilitleyip dışarıya çıktı. Anahtarı köyün arkasındaki bahçeye gömdü. Eldivenlerini bırakmamıştı ama kılıcını ve yayını bırakmış olabilirdi ama eldiveninin avuç kısmına, elinin tersine ve parmaklarının ucuna ustalıkla yerleştirilmiş görünmesi çok zor olan jiletler onun için hala en iyi savunma silahıydı. Köyün pazaryerinin ortasındaki heykelin arkasına geçmişti. iki saat orada kıpırdamadan bekledi ama ilk geldiği an gibiydi pazaryeri. Birinin onunla iletişim kurmasını bekliyordu inatla. 

 '' Hey genç adam, şu malları toplamama yardım eder misin orada sığ gibi beklemek yerine '' dedi, ak saçlı, omuzları düşük, yorgunluğu gözlerinden belli olan orta yaşlardaki adam.

 Adamı süzdükten sonra yere dökülen patates,soğan ve domatesleri toplayıp tezgahın üzerine koymaya başlamıştı. Atılan bir tekme ile aniden sol tarafındaki çamura sırt üstü düşüverdi.

 '' Görmedim, bir dahakine görülebilecek bir yerde ol '' diyerek kahkahalar attı iri yapılı adam. İki arkadaşıda ona eşlik etti. '' Neye bakıyorsun hala, işine bak ! '' dedi, çamurun üzerine sırt üstü düşmüş olan Namarie' ye doğru tepeden eğilerek bakarak.

 Onları hemen orada yere indirebilirdi ama kendi alanında değildi, kendisini öldürmek isteyen ve uzun süredir onu arayan kişilere ve gruplara kendini ifşa edebilirdi.

 '' Pardon efendim '' diyerek yerdeki malları toplamaya devam etmeyi seçmişti. Yanına gelen ve bir dilenci, bir kaç gün önce başka bir dilenciye verdiği bir kese altını önüne bıraktı ve pazaryerinin dışarısına doğru ağır ağır gitmeye başladı. 

 '' Bakalım kimle karşılacağım. '' diyerek dilencinin onu götürdüğü yere takip etmeye başladı..

1 kişi beğendi

GizLi_EL Çevrimdışı

Soylu

Dinar: 618

Kraliyet Dinari: 0

4 yıl önce

Dilenci Onu bir metruk binanın yanına kadar götürür... ve neredeyse kırılacak kapıyı itmeden hemen önce dönüp;

"jiletlerini de çıkar Namerie" zira ustalıkla sakladığın jiletler gibi Tihr den Jelkalaya Tüm Calradia Parmaklarının Arasında Olan biriyle görüşeceksin" 

Şaşırdı ama belli etmedi savaşçı... eldivenlerini alan dilenci içeri girerken bir tarafa fırlattı...

bu dökük binanın arka odalarından birinden aşağıya açılan minik bir geçitten girdiler...

dar ve nemden adeta yağ tutmuş bu mağarada meşaleleri bile zor yanıyordu..

bir kaç oda geçtikten sonra samandan zemin yapılmış nispeten kuru bir odaya girebildiler...

iri yapılı ama duruşundan çok yaşında olduğu anlaşılan kapşonun gölgesi sakallarına vuran biri vardır...

etraf fazlasıyla fakir duruyordu bir kaç kağıt parçası kalem su ve bir kaç kurutulmuş et vardı masanın üstünde..

tok sesiyle lafa girdi...


"Hoşgeldin Namerie"


"Hoşbulduk şimdi sen GizLi eli Bu farelerin kol gezdiği mağarandan mı yönetiyorsun güldürme beni.. yine onun kuklalarından birisin galiba"


"sanırım asla bilemeyeceksin ama önemi yok... amaç Namerie AMAÇ... ne bir Köşk nede Hizmetkarlar ben sadece ışığa hizmet ederim...Buraya Hanen için Geldiğini görüyorum.. kokusunu yola çıkmadan almıştırm..."


Namerienin Yola Çıkacağını üç Kişi Biliyordu.. ama onlardan birinin bu adama hizmet ediyor olma ihtimali bile genç adamın anlından ter akmasına yetti.


"Başka ne için olacaktı ne istiyorsun bizden? dostlarımla tehdit ediliyorum ve şimdide bu durum.. işte geldim ve senden korkmuyorum söyle bizden ne istiyorsun"

dedi hiddetini saklamaya çalışarak


"Ben değil" dedi adam ve " Bir serçe Serçelik yapmalı Turna Da Turnalık... senin kanatlarını ölçüyorum Namerie..." hafif gülerek ekledi " bir serçe kanadıyla kartaldan mı kaçacaksın , turna kanadıyla bulutları mı yaracaksın?" oturduğu yerden kalktı.. Namerieye doğru adım attığında odada dördüncü kişinin karanlık bir odadan olanları izlediğini anladı Namerie kaşlarını çatarak dikçe oraya doğru baktı... adam; " ha o mu, o seni evine geri götürecek arkadaşın Namerie... onu görürsen yarın hiçbirşey eskisi gibi olmaz "...


"Kimsin SEN!! Diye hiddetlendi bu gölge heybetiyle Ecaeris i andırıyor. yada  Gwenllech??!!! 

Roneey,  Roach ???  aklından isimler geçtikçe kendiyle savaşıyor ama herşeyin bir yalan olduğuyla avunmanın

 dostlarına bu yaftayı yakıştırmaktan daha kolay olduğunu iyi biliyordu Namerie...


"Yeter" dedi adam... Beni Dinle Namerie... "Cevabın bu sen Klanını ve Haneni Yükseklere Taşımaya çalışacaksın... " gün geldiğinde karar vermen için seni bulacağım... Düşmanın olmayacağım, ama sen düşmanlarıma düşman Dostlarıma Dost Olacaksın, belki hiç anlamadan...

Şan, Onur Şehirler ve Kaleler... Belkide Namerie Başardı Diyecekler...

Ama Bilmeyecekler hangi şehirlerde Kaç Askerin Beklediğini Sen Bileceksin...!!


Şimdi git Kanatlarını Tak. Belki beni birdaha hiç görmeyeceksin... çünkü görürsen yarın eskisi gibi olmaz...

sen eskisi gibi kılıçlarını yanına al... seni Ölümden Ecelin Korur Namerie...


adamın konuşması bitmeden arkasındaki dilencinin koklattığı kokuyla kendinden geçti Namerie gördüğü gölgenin kendisi düşmesin diye hamle yaptığını gördü, 

yere düşmemi istemeyecek kadar beni seven biri neden burada diye düşünürken bilincini kaybetti...


Uyandığında koca bir fıçı Tulga Birası İçmiş gibi kafası ağrıyor gittiği yerden dört günlük yol mesafesindeki Reindi Kalesine bağlı bir köyde Ahırda olduğunu anlıyordu...

2 kişi beğendi