Doğu cephesi, Utina ve Samarra şehirleri.

Esenlikler dilerim değerli noyanlar, lordlar ve krallar. İki gündür Ötüken Hanlığı olarak yürüttüğümüz davamızı bu bildirge ile beraber sizlere açacağım. 

Diyarın her 10 şehrinden 4 ünü kendisine isteyen Frellya'nın bildirgesini tanımadığımızı bilmenizi isterim. Bu sınırları tanıyacak kadar ahmak olanlar savaş sanatını bilmeyen, Frellya'nın kurbanlık koyunundan farksız değildir. Günlerdir etrafta tehdit saçan , her istediğini zorla alan ve tüm diyarı tehdit eden bu sözde krallığı tabii ki dinlemeyecektik. 

Zafer elbette onu kağıt üzerinde kazandığını sanan lordcukların değildir. Zafer onu elleriyle, dişiyle, tırnağıyla ve gerekirse kanının son damlasıyla elde edenlerindir.  

Utina şehrinin asi lordunun kellesini aldığım vakit şehir halkının refahını günlerdir süregelen savaş ortamına rağmen yüksek tuttum. Geliş amacımız zaten sınırlarını tanımadığımız, yoldaşlarıma tehdit mesajları yağdıran ve bizi her fırsatta kışkırtan Frellya'nın sonunu getirmekti ki öyle de olacak. 

Lady Sonya bize geldi, tarafsızlığını ilan etti ve bağımsız bir şehri huzur ve barış içerisinde yönetmek istediğini söyledi. Askerlerim her ne kadar savaş istese de yağı çoktu, ufak bir soyluyu ezmekle elime bir şey geçmeyecekti. Ta ki Sonya Samarra şehrinin burçlarına o paçavrayı asana kadar... 

Önce ufak bir keşif grubunu Samarraya gönderdim. Kudretli olduğuna inanan Frellya'lılar Utina şehrime saldırma gafletine düştüler. Bir gece boyunca onlarca sahte saldırı, şaşırtma gibi şaşırtmacalar ile onları karşıladım. Kaçmadım, bizzat kalemin surlarında ok gezledim! O gece 200 e yakın ayak takımını kızıl tamuya yolladık. 

Güneş gökyüzünün tepesinde durduğunda Samarra şehrini ele geçirdik, başına da kandaşım Nikola Tesla'yı getirdik. 

Korkmayın, biz sizler gibi çoluğu çocuğu, yaşlıları ve savunmasız kadınları katletmez, tecavüz etmeyiz. Gücü yeten şehirlerimize gelsin, pusatlarımız bilendi, gözümüzü kan bürüdü!